A
* aaa : 1- ağa 2- karşı, yamaç....(çiçeklerin aaanda :......) 3-iç
* aaaç : ağaç
* aaalaaavericeeedim : ağlayacaktım
* aaamaaad : ahmet
* aaamat : ahmet
* aaana : ortasına, içine (ekmeeen aaana : ekmeğin ortesına, içine......) (otun^ aaanda : otun içinde )
* aaanda : önünde...
* aaaşa : ayşe
* aaaşam : akşam
* aaaşamüsdü : akşamüstü
* aaaşııısan : aşıksan
* aaaz : ağız (aaazlarının dadıııla : ağızlarının tadıyla )
* aba : abla
* abbab : ahbap
* abdılla : abdullah
* abugad : avukat
* abıllacaaaz : ........
* acar : acer, taze, yeni....(acar bi gız : taze bir kız(?))
* acente : taze, yeni
* açgı : açacak
* aalamaya durdu : ağlamaya başladı
* addakada : arkada, hemen arka tarafında
* addakadakı : arkadaki, hemen arka tarafındaki
* addakadasında : arkasında
* addııın : attığın
* ah^ımıyodu : akıyor muydu?
* agca : akçe, para
* ağama : ağmaz, (ağmak)
* agbacık : .....
* aklımeeeldi : aklıma geldi
* akşablag : .......(akşablag, kısakesdeg, saçının tüüü döküg bi herif eşgeriverdi : ...........)
* alaaabış : ...........
* alaaabış guşu : ...................
* alaaabış sürüsü : ..............
* alaaeetsek : alıp gitsek, alıp götürsek
* alagel : al gel, al da gel, alıp gel....
* alatirig : elektrik
* alav : alev (iman tattam alav alav yanıyoru : .....)
* ald : alt
* aldıvım : aldığım
* aleddin : alaaddin
* aletirig : elektrik
* alışıııdı : alışık idi
* aligsan : ali ihsan
* aligobder : helikopter
* alirza : ali rıza
* alooorsam : alsam
* allengirli : alingirli....
* almaaacaaan : almayacağım
* ambilans : ambulans
* ampil : ampül
* an : ............ (bizim Alanya şalvarının anı da ıcıg geniş : .........)
* anamır : anamur
* ananıncıg : aha, eyvah manasında bir söz.........
* angara : ankara
* angaz : ......... (muz angazı alırkana : .........)
* anlaaagdır : anlamıştır
* annaddııınöööre : anlattığına göre
* anos : anons
* apış : ..........
* apışlarım : ............(
ısıcag bu ay bi başladı, bildiin apışlarımın arası cicig gibi eridi : .....)
* apışaraları : ...............
* apolya : hoporlör
* apolyaaala : hoporlör ile
* araaaayoru : arıyor
* araaaayoz : arıyoruz
* arabasıııla : arabası ile
* arbınmak : yikinmek, yukarı çıkmaya uğraşmak
* arbınıyom : yikiniyorum, çıkmaya çalışıyorum
* ardısüüün : ertesi gün
* arıg : ark
* arııın^ : arkın
* arır : ağrır
* armıd : armut
* aşa : ayşe
* aşşa : ayşe
* aşşaaabam : ayşe ablam
* aşşaaakı : aşağı, aşağıdaki
* aşşaaakı dünya : ahiret, öbür dünya
* ataş : ateş
* atımıveriyollar : atıyorlar mı?.....
* avac : ağaç
* avara : avaare, boş
* avcılarıııla : avcılar ile
* avere : avaare, boş
* avgada : avakado
* avguş : .............(benim avguşlarım olan kellermuharın dan lek lek hüseeen : .......
* avı : zakkum
* avıc : avuç
* avırtlah^ : çok konuşan, herşeye burnunu sokan.....
* avız : ağız
* avzıyla : ağzıyla
* avrad : kadın, bayan, eş
* avusdos : ağustos
* ayaaaamız : ayağımız
* ayaaabucu : .................
(bazarın ayabucu : ...........)
* ayag : ayak
* ayava : ayağa
* aydaş : çok zayıf, çok yavaş olan çocuk
* ayeeen : .....
* ayen : .........(naaapıyon endöööle, ayaglarınıda kösmüşsün, üyün mü ayen : .....)(ayen sen ne din^ ay bileder : aynen dediğin gibi, ne dediysen doğru, aynen öyle......)(ayen sen ne din^ ay gara yeeen : aynen dediğin gibi, aynen öyle, ne dediysen doğru..... )(ay efendim sen ne din^ : aynen dediğin gibi, aynen öyle, doğru söylüyorsun.....)(ayen sen ne din^ ay efendim : evet aynen öyle, sen ne dediysen aynısı, aynı senin dediğin gibi....)(ayen neci endeee ses : ....)(nirden gelin^ ayen seeen : nerden geliyorsun arkadaş sen)
* ayile : aile
B
* baaalaaaverdiler : bağladılar
* baaalımıııdın^ : bağlımıydın
* baaamsız : bağımsız
* baaarıg : bağrık, çığlık ............
* baaarınır : bağırır
* baaarsıg : bağırsak
* babıc : pabuç, ayakkabı
* babıccı : ayakkabıcı
* bacca : bahçe (baccada yakaaan : bahçede yakayım)
* baççacılıg : bahçecilik
* badılcan : patlıcan
* badırıg : çok aşırı ekşi, acıya yakın (esnafın suratı badırıg gibi : ......)
* bakaaan : bakalım, bakayım
* balaaa : balığa
* ban^guvud : banknot, kağıt para
* banoöööre : bana göre
* barabar : beraber
* başgaaadı : başka idi
* başlaaacag : başlayacak
* başlaaayan : başlayayım
* batça : bahçe
* batçadan şengirdeki ılkılara pür sifti gel : bahçeden şurdaki keçilere yaprak kopar gel.
* bayam : epey, epeyce, bayağı bir zaman......
* bazar : pazar
* bazörtesi : pazartesi
* bayacamag : bayağı bir, epey bir, oldukça
* bayam bi : bayağı bir, epeyce...
* bebbileeeb : .........
* berihal : iyi biri, halleri iyi ....(gızın^ anasını bobasını sorun^, soruşdurun^ berihallarısa ideeeverin^ : kızın anasını babasını sorup soruşturun iyi birileriyse, halleri iyiyse isdeyin)
* beeer : bir yer (
Ora beere yazın : oraya bir yere yazın)
* beeerde : bir yerde (dün beeerde gene lafı geçdi : ...)
* beeerecemeg : iyice
* beeezin : benzin
* behider : berhüdar, (bahtiyar)
* begleeeyoru : bekliyor (neci bekleeeyoru : ne bekliyor, niye bekliyor)
* begleeeyom : bekliyorum
* beglediii : beklediği
* begsemed : ....
* bekleeeeyoz : bekliyoruz
* beledan aaacı : çınar ağacı
* beleg : ..............
* beleeen^ başı : ...............
* belikim : belki
* belit : pelit ( meşe)
* bendek atma : iz, işaret yapma, bir parça kesme.....(endeee garpıza bi bendek atayın dadına bi bag : ......)
* berey : iyice
* bereyi : iyice
* berider : berhüdar
* berinledima : ...........(noooldu ay argadaş çııırının berinledim a : ..........)
* besereg : dişi deve
* besleeeyen : besleyeyim
* beşey : bir şey
* bılla : ......
* bi boy : 1-bir sürü, çok, fazla 2-bazı 3-baştanbaşa (yeme içme bi boy zamlanıyoru : .......)
* bicecciiine : bir tane bile, birine bile.....(ay argadaş olaaada töööle av ararın emme bicecciiine deggelmedim : ...............
* bicigli : .........(beşgdeee aaazı bicigli çocug : .......)
* bielemet : çok fazla
* bi dıh^ı : azıcık, birazcık.......
* bi kilooodar : bir kilo kadar
*
biiisel : bir sürü
* bilader : birader
* bilebilisem : bilsem, bilebilsem
* biledan aaaacı : çınar ağacı
* bilimisiniz : bilirmisiniz (ne yapar bilim ben : ne yaptığını nerden bileyim)
* biliş biliş : ......
* billenip : toplanıp, bir araya gelip.... (biraraya billenip : biraraya gelip, toplanıp...)
* bileme : bile
* billenmek : 1-binmek 2- toplanmak, bir araya gelmek
* biliş biliş : tanıdık (az biliş biliş geldiiidi : biraz tanık gelmişti)
* bilmena : ......
* bilmerin : bilmem,(yoksa!....)
* biteseee geldi : bitecek noktaya geldi, sona doğru yaklaştı, sınıra dayandı.....
* birercik : birer tane
* bir evel : bir an önce
* birilen : biri ile, birisiyle....
* birki : bir iki, bir kaç
* birkice : iyice, bir iki.............(birkice laf deyeeen dedim : bir iki, iyice bi laf söyleyeyim dedim .......)
* birkisini : bir ikisini
* biseeel : bir sürü, çok fazla...! (memlekedde eşguvatııılan motur sürüb biseeel gaza yapan adam var : .....)(ısıcag sovug yeyinti derkene biseeel bişey taaa geldi : sıcak soğuk yiyecek derken bir çok,bir sürür birşeyler daha geldi)
* bişeeen : pişen, pişersin......
* bitaaa : bir daha
* boba : baba
* bobayiiid : baba yiğit, güçlü, kuvvetli.....
* bodura : pudra
* bog böcüsü : b.k böceği
* boğday : buğday
* booolmag : boğulmak
* bor : bar, küf (bor baaalamag : küf tutmak)
* bovaz : boğaz
* boylanmah^ : uzamak
* boynumuzu köstüler : boynumuzu büktüler
* boyunsura : boyunca
* bozaaalaaan : ...................
* bozalag : bir kuş çeşidi, kara tavuk, kör tavuk adında bir kuş................
* böbeg : bebek
* böcü : böcek, ipek böceği
* böet : .................. (dere böetleri : .............)
* börtü- böcü : böcek, haşere
* böööce : ..........(ıcıg üyüyem, deeelise böööce baccada bi yerde carkoz gidiceeem : ......
* böööle : böyle
* böööleyin : böyleyim
* bööön : bu gün
* bööönlüg : bu günlük
* bööörtlen : böğürtlen
* bööörünme! : bağırıp çağırma!
* bövelek : ortalığı karıştıran
* böyüceg : büyüyecek
* böyüg : büyük
* böyüüüceg : büyüyecek
* büber : biber
* büglü : .....
* büklüde : ...........
* bülüc : piliç, (kız,bayan, güzel kız) (neci endeee bülüçler : kim bu kızlar, güzel kızlar)
* bürgün : obür gün, diğer gün
* büskövüt : bisküvi
* buci : buji
* buçag : bıçak
* buğsuklanmış : buharlanmış
* bulamaaayorunu : bulamıyorum
* bulusa : bulursa
* buncaaazım : bu arkadaşım......(gannım aaarır deyi duddurmuş buncaaazım : karnım arıyor diye tutturmuş bu arkadaşım)
* bunnun^ : burnun
* buuudu : bu idi
C
* caaara : sigara
* cabıt : çaput, bez parçası (cabıt gibi düştü : çaput gibi yavaş yavaş yere düştü)
* can^gırtı : ses yapmak, gürültü........
* cargoz : ..........(ıcıg üyüyem, deeelise böööce baccada bi yerde carkoz gidiceeem : ..........)
* cava : java
* cavaaala : java ile
* cavada : hemen çabucak
* cavır : gavur, müslüman olmayan
* cavırcılıg : turizm
* cayırada : hemence (
Ne vakıddır bedenimde bi isilig var. Deniz suyunda bi çimsem, cayırada geçiceg emme gedemedim : .......)(Yemeele sileeyi ööne dooru gorkana, ananıncıg elimi cayırada bi gapmasın mı? : ....)
* cayıradanag : hemence,
* ceeez : çeyiz
* cendere : tencere
* cen^gildeller : konuşurlar, sohbet ederler....
* cemakan : camekan
* cıbırıg : ......... (yeni yetmeler, gençler....)
* cımak : parçalamak (kediyi cırmak: kediyi parçalamak)
* cın^gıltı : dırdır (avrad cıngıltısı : kadın dırdırı)
* cırcıllı : fermuarlı
* cib : jip
*
cicig :.........(ısıcag bu ay bi başladı, bildiin apışlarımın arası cicig gibi eridi : ..............)
* cile : hırka
* civcer : ...........(hacı memedlinin yooord civceri gibi cibinde ne ararsan var :.........)
* civgiş : fitlemek, ortalığı karıştırmak, kişileri birbirine düşürmek
* ciyer : ciğer
* cöccem : ..................... (gara cöccemli guru çökelig : ..........)(gara cöccemli çökeliiile : ......)
* cömbelleg : tomballah^, yuvarlanmak
* cörül cörül : şarıl şarıl....(yaaamır eşguvatııılan cörül cörül yaaamaya başladı : ......)
* cuns : ........
* curgul curgul : .................
* curkulamag : .......(guşun ötüşünü duydugsura curkular durur sevincinden : ......)
* currug : bir böcek türü, işe yaramayan, önemsiz, katkısız(currugdan bi adam deeelimiş : .....)
* currug galıcag : .............
* cuvab : cevap
* cümörtesi : cumartesi
Ç
* çaaanişir : eski evlerde yerden biraz yüksek yapılan özel yer (seki, sedir....)
* çaaala : çağla
* çakıç : çekiç
* çakıreeelin^ : çakırların, çakır gilin
* çaltı dikeni : bir diken türü
* çamış : camız
* çanaaa : çanağa, tabağa...
* çarasız : çaresiz
* çatanadag : çat diye, birdenbire, aniden.....
* çatı denneee : ............ (çatı denneee ayrılıb alanda galasıca : evi barkı yıkılıp ortada kalasıca.........)
* çatlayasoooldu : çatlayacaktı
* çavış : çavuş
* çebiç : çebiş, keçinin küçüğü
* çegdivi : çektiği
* çekene (çekenek) : ucu çatal deynek, daldaki inciri almak için yapılan uzun cerek
* çekidiiim : çektiğim, taşıdığım
* çekiyemedin : ........
* çelermek : titremek
* çencere : tencere
* çengirdemeg : ...... (adam hebire çengirder : .....)
* çen^girdeeep : dırdır edip
* çıbarmag : ............(mızılaaaversem anam yargınımın çıblag tenine tokadı birkice çakardı yargınımı çıbardırdı : ................)
* çıbıg : çubuk
* çıgdıg : çıktık
* çıgmaaacag : çıkmayacak
* çıgmayınsıra : çıkmayınca
* çırııı : çağrığı, çığrığı (
Çırıı goverdi : .....)
* çııırı : çağrı, davet, duyuru
* çııırmag : 1-çağırmak, davet etmek 2-çağırıp bağırmak
* çııırınıverdim : çağırıp bağırdım
* çıııırınıyo : bağırıp çağırıyor,zorlanıyor (
"Yargınım, sügsünüm, oram, buram" deyi çıırınır evin ollarda : ....)
* çıldırtısı : sesi, hışırtısı
* çıkavarır : çıkıp varır....
* çıkıcaaan : çıkacağım
* çıldıramah^ : ses çıkarmak
* çıldıraydı : ses çıkarıyordu,sesi geliyordu
* çımgışan : ............
* çımgışır : ...........
* çıra pardısı : ............
* çırıııı : çığlığı, çığrığı
* çırıııg : çağrık, bağrık......
* çıynanıcag : çığnanacak
* çıynar : çığnar, çiğner, ezer
* çıynarkana : çiğnerken, çığnarken
* çidci : çiftçi
* çigirdig : .............
*
çiirdim : .......(çiirdim gibisini görünsüre iç çeker : ....)
* çiiiş çiiiş : çisil çisil
* çilerim : serperim
* çilemeg : 1-yağmurun hafif hafif yağması 2-su serpelemek 3- tarlaya ekinin el ile serperek ekilmesi.....(tarlaya boğdayı çilersin : .....)
* çilkim : ..............
* çimçi :
* çimçiii : soğuk(?).......
* çimmeg : yıkanmak, banyo yapmak
* çimdireeemde : banyo yaptırayımda, yıkayayımda
* çitliii : çiftliği
* çitin : ......(çitin çitin öterimiş : ....)
* çitiiin çitiiin : .......(fakıla yakaladııı guşları bi gafese gor, çitiiin çitiiin öddürürmüş : ....)(çiynine bi aaarı olmuş : ....)
* çirpidmek : sıçratmak
* çiiiş çiiiş : çisil çisil
* çiyni : .........( hepiciii örtmenlerinin nerdeyse çiynine çıkıyoru : .........)
* çiyninde : ........ (birki külgü at çiyninde : .....)
* çiyin : .......
* çocaaa : çocuğa
* çocugluuum : çocukluğum
* çog : çok
* çooo : çoğu
* çooomaç : ekmek dürümü
* çor-çocug : çocuklar, çoluk çocuk
* çot : kalça
* çotu : kalçası
* çotmaaa : ..............
* çotum : kalçam
* çoval : 1-çuval 2-çoğal
* çovalmag : çoğalmak
* çöhre : akdeniz yöresine ait bir çeşit ağaç, çıtlık ağacı,sakız ağacının meyvesi
* çökeliiile : çökelek ile
*
çööre : .............(her tarafı çööre gibi yanmış : .....)
* çövre : melengiç(çitlenbik)
* çuku : ..........
* çurfalıg : ...........(çotu çotmaaa çurfalıg kayıdı gibi dökülaaalmış : ........)
* çurfalıg kayıdı : ............. kağıdı
* çükür : çapa, küçük kazma (baccada çükür döverin : bahçeyi çapalarım......)
* çükür döven : çukur kazayım
D
* daaa : dağ
* daaan aaacı : ufak meyveli bir ağaç, çitlembik ağacı
* dad : tat
* dadı tütüsü : tadı kokusu, tadı tuzu
* danışaaan : danışayım
* dadlı : tatlı
* daşıııla : taş ile
* davşır : karıştır...
* dayire : daire, ev
* deee : taaa......
* deee esgiden : taaa eskiden
* deeeceeen : diyeceğim
* deeecegsiniz : diyeceksiniz
* deee gabbe dünya deee : hey kahpe dünya hey manasında bir sitem sözü
* deeel : değil
* deeemen : değirmen, (demeyin, demem)
* deeen : diyeyim
* deeep : deyip, söyleyip
* deeeşig : değişik
* deeeşmeyoru : değişmiyor
* deeever : de, söyle
* deeeveren : deyim, diyeyim, söyleyeyim
* deeeverdi : dedi, söyledi
* deeevereeemi : diyeyimmi, söyleyeyimmi
* deeevermeeyen : demeyeyim, söylemeyeyim
* deeeyom : diyorum
* deeeyoru : diyor, söylüyor
* deeeyorun : diyorum, söylüyorum
* deeeze : teyze
* deggelir : denk gelir
* deggeliceg : denk gelecek
* deglin : değin, kadar (tomofile deglin götürmüş : arabaya kadar götürmüş)
* degme : tekme
* deke : teke
* delaaanlı : delikanlı
* delalaaanlılııımda : deli kanlı zamanımda, delikanlı iken
* deyi : diye
* deeevermeyen^ : demiyorsun, söylemiyorsun, demeyim, söylemeyim
* deeeyom : diyorum
* deeevermeeceeen : demiyorum, söylemiyorum
* deke : teke
* dennee : derneği
* den^girmek : geriye doğru uzanarak yaslanmak, yaslanarak uzanmak
* debdi : tepti
* deeeyon : diyorum
* deli-dülü : deli-dolu(?).....
* derd : dert
* devrisiüün : ertesi gün
* deyeeen : diyeyim, söyleyeyim
* deyo : diyor
* deyemeeeyon : diyemiyorum
* deyus : deyyus (engi deyusu elbirliiile everiverelim deeelise bi yer yeeeceg engi : .........)
* dıggat : dikkat (
Siz siz olun gendinize dıggat edin bilader : ....)
* dıkı vakıd : ......
* dınnaaa : tırnağı
* dınla : dinle
* dınlamaz : dinlemez
* dınlan^ : dinleyin
* dınlar : dinler,...
* dınlayınsıra : dinleyince, dinledikten sonra
* dınlaaayom : dinliyorum
* digdireeem : diktireyim
* dikelmek : ayakta durmak
* dileeeeyom : diliyorum
* diller : söyler, konuşur, anlatır....
* dillemek : dillendirmek, bir konuyu, bir şeyi habire söylemek, habire konuşmak, ha bire anlatmak
* dilleşmeg : sohbet etmek, konuşmak
* dim goyaaa : dim çayı çevresi, tarafı (dimgoyaaandan buluverdiiim, garatontul, çifte yapı gızı bile beeenmedi : .......)
* dimi : kadınların giydiği şalvar tipi üsdon, şalvar
* dimile : gömleği pantolonun içine vermek
* dimilenmek : düşen pantolonu çekmek,düzlemek
* dinemid : dinamit
* dinlengin : dinlenmiş, dinç...
* dogdur : doktor
* dolaaalıcaaan^ : .......
* dolugsuddu : duygulandırdı (
Bi megdub yazmış, dolugsuddu beni, utanmasam aalavericedim : .....)
* dooomuş : doğmuş
* doooru : doğru
* doooruca : doğruca
* dooorurumuş : 1-dönderirmiş, 2-eğdirirmiş, 3-verirmiş 4- doğururmuş
* domuzlag : takla atmak
* dovaa : dua
* dovan : doğan
* dovar : duvar
* dönelenmek : dönüp durmak
* döööb : dövüp
* dövled : devlet
* döyüs : deyyus
* duyunsura : duyunca, öğrenince
* dunna : ...........
* durub durukana : durup dururken
* durusan : durursan
* dutaaa : .............
* dutagider : tutar gider
* dutmaaab : tutmayıp
* duydumöööre : duyduğuma göre
* duzaaa : tuzağa
* duzag : tuzak
* düggen : dükkan
* dürtülaaaldı : oturup kaldı, çakıldı kaldı
* düüün : düğün
E
* ebir-cübür : abur cubur
* eddiiim : ettiğim
* eddiyar : ihtiyar
* eddiyalladıg : ihtiyalladık
* edgi : etki
* edivereeem : edeyim
* eferim : afferim
* egmeg : ekmek
* eğercim : dediğimi yapmazsan gelince görürsün........
* ehdimal : ihtimal
* ehdiyar : ihtiyar
* ekdeniz : akdeniz
*
ekiran : ekran (10 senedir 55 ekiran bi televzoon var, ona tanırız : .....)
* elatirig : elektrik
* eledmeg : iletmek, götürmek, ulaştırmak
* eledivermeg : iletymek, götürmek, ulaştırmak
* eledtiler : ilettiler, götürdüler, getirdiler.....
* eletiyon : iletiyorum, getiriyorum, götürüyorum....
* elleeelem : herhalde
* elime bi sineg sıçarsa : "elime bi yerden para geçerse, bi yerden bir kar edebilirsem" manasında bir deyim
* ellig : başkaları için hazırlanan, başkaları için olan....(endeee şavları ellig giyiceeen : bu şalvarı bir yere gidip gelirken giyeceğim)
* emmeleeekin : amma velakin, bundan dolayı.....
* endeee : elindeki, önündeki, bu, şu....
* endeeenler : önündekiler, orda duranlar, önünde duranlar.....
* endeeerden : burdan, bundan, bunlardan, şunlardan.... (hindi ben endeeerden sana soruyon : şimdi ben bunlardan sana soruyorum.......)
* endeeere : önündekilere, ordakilere
* endirde : ..........orda(!)
* endöööle : ..............
* en^gi : bu, o, şu, öyle, önündeki....(neçi en^gi vaziyetin : ne bu vaziyetin)
* engile : bu, o, şu, öyle, böyle, o yüzden, önündeki....(hava en^gile giderise : hava böyle giderse)
* engiledi : ........
* engiller : oralar
* enginler : onlar, bunlar, şunlar....
* en^göööle : öyle, böyle, şöyle....
* en^girde : orda, içeride
* en^girden : ordan, içeriden, burdan....
* en^gire : ora, bulunulan yer
* en^gireninki : oranınki
* en^gire han^gıra : orası neresi (
"engire hangıra?" dediğim zaman "şengire boba!" : .....
* enterned : internet
* el aşıııla dos dutunuyon^ : başkasından faydalanarak kendin dost oluyorsun, kendine arkadaş buluyorsun
* eledir : iletir, götürür
* elleelem : herhalde, sanırımki.....
* ellig : el alem için, ......(bayramlık manasında....)
* eleddim : ilettim, götürdüm
* eletireeee : elektriğe
* embel : nodul
* emmeleeekin : amma velakin
* emmi : 1-amca 2-sevilen sayılan saygı duyulan, hazedilen kişiler için söylenen bir söz
* engaaader : o kadar
* enerci : enerji
* en^gi : bu, şu...
* en^gini : elindeki, önündeki, ordaki....
* en^gire : ora, bura, şura.....(en^gire han^gırı : orası neresi)
* en^göooole : işte öyle,elindeki, önündeki, öylece, tamamen, hepsi, olduğu gibi
* en^gücü : eninde-sonunda, nasıl olsa....manasında bir söz
* eniiine : eniğine
* epeee : epey, oldukça
* erdovan : erdoğan
* erezli : ..........
* erezli boğday unu :..........
* ergen : kızılcık
* esdeg-kelesdeg : falan-filan manasında
* esger : asker
* esinaf : esnaf
* eskiki : eskisi
* eslenmerin : seslenmiyorsun, seslenmezsin, cevap vermezsin....
* eşemene : kertenkele
* eşgeriverdi : ............(öte yakadanaaarı akşablag, gısakesdeg, saçının tüüü döküg bi herif eşgeriverdi : ........)(ötedenaaarı yaaacı ali eşgeriverdi : ..............)
* eşgilik : portakal, limon bahçesi
* eşguvat : .........
* eşguvatııılan : .......(zeeere çovallarını eşgutııılan havaya galdırırmış : ..........) (memlekedde eşguvatııılan motur sürüb biseeel gaza yapan adam var : ..........)
* et bertiii : ....... (ibligcinin goluna et bertiii olmuş : ....)
* ettimal : ihtimal
* ettiyar : ihtiyar
* evleeee : evlere
* ezen : ezan
* ezve : top tomar
* evladııılan : evladı ile
* evleee : ............
* eyen : ......... (neci gavga edersiniz eyen : ....)
* eyicemeg : iyice
* eyici : iyice
* eyike : iyi iken
*
eyinlig : iyilik (Güccüğe eyinlig edme, böyür unudur. Böyüğe eyinlig edme, ölür unudur : ....)
* ezzane : eczane
F
* faaari : fahri
* fasille : fasülye
* falan-feslikan : falan-filan, vesaire.....
* fatıra : fatura
* fetiha : fatiha
* feyda : fayda
* fılç : ............
* fırıg : bir düğmeye vaya benzer bir şeye iki yerden uzun iplik bağlanarak dönderilen şey, bir çeşit oyuncak, fırıldak, topaç.....
* fıyyık : el ile uzun çalınan ıslık
* fitbol : futbol
* fızıgdırmag : ............(iri yarı imiş, adamı havaya galdırır fızıgdırıveririmiş : ............)
* fişnemek : şımarmak, (kişnemek gibi bir sözcük)
* fişarmak : yeşermek, fışkırmak
* fites : vites
* fiyet : fiat, eder (hangısının fiyeti yön : hangisinin fiyatı uygun, iyi, ucuz ......
* folta : olta
* foranta : aile nüfusu, horanta
* foraz : horoz
* foreeeçeridi : makbule geçerdi, iyi olurdu.....
* foroz : horoz
* fortum : hortum
* foturaf : fotoğraf
* foyraz : poyraz
* furun : fırın
* fursad : fırsat
G
* gabag : kabak
* gabbe : kahpe
* gabıg : kabuk (gabıglı guru fasille : .....)
* gabıl : kabul
* gabil : kabul
* gaçıcaaam : kaçacağım
* gadeeeyif : kadayıf
* gadi : haydi
* gadmah^ : katmak, koymak,
* gafa : kafa (gafayı gezeledmeg : kafayı bozmak, delirmek)
* gagdım : kalktım
* gak : kalk
* gakarın : kalkarım
* gakıver : kalk
* gakıyoru : kalkıyor
* galaan artıg : kalayım artık
* gale : kale
* galeyçi : .........
* galh^ımıyor : kalkamıyor
* galmaaacaaaz : kalmayacağız
* gamaşmag : uyuşmak?.........
* gan ısıcag : çok sıcak, aşırı sıcak
* gara : kara, siyah (gara şalvallılar : siyah şalvar giyinenler -köylüler-)
* gara cöccemli : ..............
* gara dontul : ............
* garanı : karanlık
* gardaşlarıııla : karseşleriyle
* gargıcag : kargıcak
* gartıııb : kartlaşıp
* gasde : gazete
* gaş : kaş
* gatliyen : katiyyen
* gavır : kavur
* gavırma : kavurma
* gavışdıg : kavuştuk
* gavız : içi boş, meyvesiz
* gayfe : kahve
* gayfelti : kahvaltı
* gaymagam : kaymakam
* gaynaaa : ............ (vereddim gaynaaaa : ...)(sıvadın gaynaaa gaaarin, gaynaaa yeyinsire susdu : ......)
* gaynag takıladdım : .................
* gaynaaa doladım : ..............
* gayseri : kayseri
* gazata : gazate
* gazal : gazel
* gazan : kazan (gazanı sürüdün mü hiç? : sen hiç aşık oldun mu?)
* gecirgedi : gecikti
* gazaneniii : küçük kazan
* gedeeem : gideyim
* gedelim : gidelim
* geder : gider
* gederdig : giderdik
* gedey : ahır, ağıl
* geddiiii : gittiği
* geddig : gittik
* geddigsire : gitgide, gittikçe
* geddim : gittim
* gedimiyon^ : gitmiyormusun
* gedmeye : gitmeye, gitmesin, gitmese....
* geeesilig : .........
* geçirig : geçirmiş
* geldimidi : geldimi, geldiği zaman....
* geleeen : geleyim
* gelicooolan : gelecek olan
* geliveri ya : geliyor ya
* gelmeyig : gelmemiş, gelmedi
* geliveriyiz : geliyoruz
* gedib-geliyon : gidip geliyorum
* geseg : dere boyunda kadınların çamaşır yıkamak için kullandığı yer, çamaşır yıkamaya uygun yer.....
* gesi daşı : dere boyunda çamaşır yıkanan yerlerde çamaşır yıkanan taş
* getiregel : getir, gelirken getir
* gepidigepidiverme : birine yumruk veya taş ile peşpeşe vurmak
* geven : ..............(bag itin gevene sıçtııına : bak şu konuştuğuna!.....)
* gevreeeceg : gevreyecek
* gey : giy, giyin....
* geyen : giyeyim, giyineyim....
* geyegodu : .........
* geygubat : keykubat
* gıb gırmızı : kıp kırmızı
* gıbırtı : kıpırtı
* gıbırdamag : kıpırdamak
* gıldır gıldır : yavaş yavaş
* gıdıraaab : hafifçe kımıldayıp, hareketlenip
* gıdlıg : kıtlık
* gıldıraaab durur : 1-yavaşça hareketlenip durur, 2-oyalanıp durur
* gıldıraaarlar : 1-kımıldarlar, 2-oyalanırlar
* gıldırayan : oyalanıyorum
* gılıc : kılıç
* gıllanlaaayor : dolanıp duruyor
* gımdıllıklı : hafifçe aralıklı tam kapatılmamış
* gımdırıllar : hafifçe aralıklı bırakırlar,tam kapatmazlar
* gınnab ipi : .............
* gıpıg : ............(gıpııın hayri : ......)
* gıpırt : acele et, çabuk ol.....
* gırçal : kırçıl (gırçal pantul : kırçıl pantolon)
* gırıg : ........... (gırıg gırıg aaarır : ..........)
* gırla : çok, aşırı çok, aşırı fazla
* gırlanlamag : ............. (zinzaaarı gibi baccalarda gırlanlaaayoru : .......)
* gırlanlaaayoru : dolanıp duruyor....
* gırmızı : kırmızı
* gırsab : yaşlı insan (goca goca gırsabları bi görücegsiniz : ......)
* gısakesdeg : ............(akşaplag, gısakesdeg,saçının tüüü dökük bi herif eşgeriverdi : ......)
* gıvradıb : kıvratıp
* gıymat : kıymet
* gıymatlı : kıymetli
* gidig : keçi yavrusu
* gidimiyon^ : gidiyormusun
* gilik (gilig) : çekirdek, ağaç meyvesi, tohum (gilig yudmuş bozalag gibi : ..........)
* gişi : kişi
* giy daaa : giy dağı
* goca : 1-baba, 2-büyük, yaşlı, ihtiyar adam........
* goca gırsab : koca yaşlı....
* gocaaacaaaz : kocayacağız, ihtiyarlıyacağız
* gocaaasanlı : koca hasanlı
* gocayınsıra : kocayınca, ihtiyarlayınca
* goçmar : büyük kertenkele
* godumuuudu : koydumuydu, koyunca
* goley : kolay
* goltug : koltuk
* gomiyonculug : komisyonculuk
* gondura : kundura, ayakkabı
* gonya : konya
* gooomuş : 1- koymuş 2-kovmuş
* gopasoooldu : kopacak kadar oldu, kopacak hale geldi....
* goraz : ............
* goraza : ..........
* gorgdum : korktum
* goşaaan : koşayım, (şard goşaaan : şart koşayım)
* govericeeen : bırakacağım, koyacağım
* goverir : bırakır, gönderir
* goyag : ...........
* göbedde : ekilecek yerin çalı çırpısının sökülüp temezlenmesi, sürülmesi....( göbedde gırarıdıg : ..)
* göcücooolan : göçecek olan (yaylaya göcücooolanlar : yaylaya göçecek olanlar...)
* gök : olgunlaşmamış
* göksovan : yeşil soğan
* gölen : .....
* göleviz : pancara benzer bir bitki
* gömgög : iyice, çokça, aşırı...........
(benim paralarıılan gömgög zengin oldular vallahı : benim paralarla iyice zengin oldular vallahi)
* gömgög zengin olucaaan : iyice zengin olacağım
* gönülezaaabı : eziyet, işkence, azap....
* göööre : gübre
* görmeeemiyon^ : görmüyormusun
* görümlük : ilk kez gördüğünden dolayı verilen hediye
* görünsüre : görünce
* görüketa : ...........
* göv : gökyüzü
* göver : kıska, ekilecek küçük soğan
* gövre : gübre
* guggumavug guşu : .........
* gumurcuk gibi : kum gibi
* gudured : kudret
* guduz : sağlam, kuvvetli
* gulaaa : kulağı
* gulag : kulak
* gulaaan^ : kulağın
* gulay : kulak
* gule : kule
* gulguval : guhü vallahü ehad (ihlas suresi)
* gunnap : meyveli bir ağaç
* gumbar : ..............(gumbar dolması : .......)
* gurbaaa : kurbağa
* gurd : kurt
* gurturmah^ : kurtulmak
* gurturamadımkine : kurtulamadım ki (yalana sormuşlar, neci geç galdın^ deyi, "naaapan bilader avcının aaazından gurturamadımkine" demiş : .........)
* guru : kuru
* guru gatı : yavan yağlı, yavan yaşlık manasında bir söz
* gurum : kurum
* gusur : küsür
* guvad : güç, kuvvet
* guylarönü : kuyularönü
* guyrug : kuyruk
*( bu yaşdan sooona at olub da guyrug mu sallaaacaaan ): .........
* guyruuu titiredesoooldug : ................
* gübbede : güp diye
* gübbedenek : güp diye, pat diye, birdenbire, aniden
* gübbüg guşu : ..............
* gübüdüg çanı : .........
* güccüg : küçük
* gücülemeg : güçlükle, zorla, zoraki.....
* güccüüücüg : küçücük
* güccüüükene : küçükken
*
gümlü : .......... (Hele cavıllar, sabahdan aaşama gadar güneşin annında gümlü gibi yatıyollar : ......)
* gündüg : güdük (gündüg gündüg oturuyoru : güdük güdük, gariban gariban büzülmüş, ufacık kalmış bir şekşilde oturuyor)
* gülüg : ...........(gözü bi daggada gülüg gibi şişivermiş : .)
* gürüz : bir diken türü
* güyeee : güveyi, damat
H
* habar : haber
* hacuuur : hacı uğur
* haggatan : hakikaten
* haglı : haklı
* halal : helal
* halbusa : halbu ki, ama, lakin, fakat (bir bağlaç)
* halg : halk
* halına dur : ..............
* halva : helva
* hammam : hamam
* han^gıra : nere, nereye, hangi yer....
* han^gırda : nerede
* hangısı : hangisi
* hanimi : hanımı
* hannos : ............(duttuuumuz hannos, yakdııımız yalloz : .............)
* harpıçda : ........ (cavır harpıçdası : ..........)
* hasdalandımmıııdı : hastalanınca
*
hasired : hasret
* hazaaar : heralde
* havız : havuz
* hayıla : epey, çok (hayıla emeg harcadılar :.....)
* hayılaca : epeyce, çokça (yaşın^ hayılaca oldu : yaşın epeyce oldu
* hayıladır : epeydir, uzun zamandan beri
* hayılacadır : epeydir, çoktan beridir........
* hayıla eveli : epey önce
* hayılası : çoğu
* hazedmeg : sevmek, hoşa gitmek, beğenmek (ben onu çok hazeddim : ben onu çok sevdim,çok beğendim, çok hoşuma gitti......)
* hazedig : sevinmiş, hoşlanıyor olmak
* hebire : habire, devamlı
* heç : hiç
* heçden : hepden.......(bi de kiraaada otursalar heçden maldan da currug olucaglar : ......)
* heeecan : heyecan
* heeeri : bundan sonra, artık, gayri....
* hemene : hemen, hemence
* hende : ......
* henki : ..............
* hepiciii : hepsi
* hepiciiiniz : hepiniz
* heralıma : herhalde
* hıllı : ......(hıllı çııırınmasınmı : .....)
* hızmat : hizmet
* hindeeen : şimdiden
* hinden keeri : bundan sonra,şimdiden itibaren
* hindiyaaadar : şimdiye kadar
* hırkadanag : ...........( hırkadanag durdu : aniden durdu....)
* ho : şo, şu, o.....
* hobuc : sırtlamak, omuzlamak, çocuğu veya bir torbayı vs.sırta, omuza almak
* hobuç etmek : bir insanı, bir şeyi sırta alıp taşımak
* hora : şora, ora.....
* horaz : horoz
* hoşolaaalsın : hoş olsun, hoşalsın, bir hoş olsun
* hoşolalmış : bir hoş olmuş
* hoynn : .............
* hoynu : ..........
* hödük : küçük, garip, mahzun...
* höööle : 1-şöyle 2-çok, fazla
* hörmet : hürmet
* hu : şu, bu
* hunu : şunu, bunu
* hurda : şurda
* hüseeen : hüseyin
* hüseeenceeezim : hüseyinciğim
* hıcız : .............(alanyada hıcız geden vatandaş sayısı beledan gazalı gibi çovaldı : .........)
* hışım : öfke
* hindi : şimdi (hindiye deglin : şimdiye kadar,şimdiye değin)
* hindiyaaadar : şimdiye kadar
I
* ıııcık-ıııcıg : azıcık, birazcık....
* ıcıg : biraz
* ıcığılan : azıcıkta, birazda
* ığrıb : ..........(bi ığrıb çevireeen : ..........)
* ıhıcıka : işte burda ya.....(
Ihıcıka megdubu :.....)
* ıhıcıkana : işte, burda......
* ıh^ılapdurur : soluyup durur, ıkınıp durur,
* ıııcıg : azıcık, birazcık
* ılgıdır : zayıflamış, bir deri bir kemik kalmış (endöööle giderise, endeeeler ılgıdır gibi olaaalıb, güzlüg fasille çalısiiibi incelib gidecegler : ............) (ılgıdır gibi olaaalmışın : ....)
* ılkı : koyun, çoğunlukla keçi
* ılkım : ...............
* ımıg : sıcak
* ımıglıııı : ......... (goyun posdunun ımıglıııı : ...........)
* ımırgı : tomurcuk, ağaçların yeni filizlenmesi....
* ınıladı : iniladi
* ıraaaad : rahat
* ıraaazı : razı
* ıradiyo : radyo
* ıramazan : ramazan
* ıramedli : rahmetli
* ıraslaaacaaam : rastlayacağım
* ırbıg : ıbrık
* ırgıç : zayıf, cılız
* ırlam : ..........(mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür : ..)
* ısbaaa : ...............(bir isim(?))
* ısdanbol : istanbul
* ısıcaa : sıcağa
* ısıcag : sıcak (
Ne işin varıdı a gızım ısıcaala denizde : ....) (ne işin varıdı gızıl ısıcagda güneşin annında : ....)
* ısın^gın : ısınmış , sıcak,
* ısırgan guşu : .........
* ışgaladı : ........
* ışgalaaacam : tokatlıyacağım, döveceğim....
İ
* ibraaaam : ibrahim
* ibreeem : ibrahim
* iddibaaa : ..............(ilk, ilk önce, ilk defa?...)
* içdiksire : içtikçe
* iiice : iyice
* iiice tanıdı : iyice baktı
* iiiilig : ........
* ikindileee : ikindi vakti
* ikiye bir : ikide bir, sık sık
* ikuuuuruş : iki kuruş
* iküüün : iki gün
* ilaaazım : lazım
* ilan : yılan
* ilasdig : lastik
* ilen : .......
* ileeen : leğen
* ili : ılık
* ilidmeg : ılıtmak
* ilg : ilk
* iliii : ...........
* iliiig : .......
* ilimiş : ılımış
* ilif : lif
* ilifden adam : işe yaramaz adam
* ilimon : limon
* ilkin : ilk önce
* imirmek : uyumak üzere, uykuya dalmak üzere
* imirtmeg : kestirmek, biraz uyumak
* imirivermeg : kestirmek, uyumak üzere olmak, uyuklamak...
* imiriveririn : uyumak üzere olmak, kestirmek.........
* indi : şimdi
* ini : kayın birader, kocanın erkek kardeşi
* inne : iğne
* innecilik : iğnecilik
* inerka : inerken (baccaya inerka : bahçeye inerken)
* inmeeeverdi : inmedi, gitmedi
* iraaamed : rahmet
* iradiyo : radyo
* irakib : rakip
* ireçel : reçel
* ireçete : reçete
* ireng : renk
* iresim : resim
* ireyis : reyis
* irezil : rezil
* irezil mübdezil : rezil rüsva (yabdıglarını sööölesem irezil mübdezil olaaalacag : .....)
* iri adam gibi : büyük, yetişkin insan gibi
* isdambol : istanbul
* isdeeevereceeem : isteyeceğim
* isdeeeyom : istiyorum
* isli lamba(lamleb?) : çıra
* ismayıl : ismail
* işam aaacı : .............
* işdaaa : işte, işte burada.....
* işdacıkana : işte burada ya
* işdecıkana : işte ya, işte burda ya....
* işgillenmek : huylanmak, şüphelenmek
* işgötü yok : iş yapmaya, çalışmaya yüzü yok
* işli : içli
* izbe : erzak konulan yer, depo, fazla kullanılmayan yer,bölüm
* izve : gizli, basık, karanlık yer
J
K
* kakarkana : kakarken, iterken
* kakılı : çok fazla
* kayıd : kağıt
* keeeri : bundan sonra, artık, gayri
* kegliii : kekliği
* keh : köşe (duvarın kehi : duvarın dış köşesi)
* kel : .....kötü (?) (bi gün kel bi yanına vurursunuz işi currug eder atıverirsiniz : .....)
* kelgoraz : .........
* kellermuharı : ........
* kelooolan : genç, delikanlı
* kepene : .......(kepene omuzla gel : .......)
* ker : kar, kazanç
* kerimiz : ka^ rımız, kazancımız
* kese : ........
* keseleme : kesme
* kesene : .............
* keseneli : ...................
* kestirik : kestirme, kısa yol
* kefinizöööre : keyfinize göre
* kevkişti : çizildi, yırtıldı, parçalandı
* kırtakı : .......
* kik : ............(kik gibi giyinmiş : ......)
* kikil kikil : kikir kikir
* kinid : kilit
* kirsedin^ : kirlendin
* kirseg : kir, kirli gibi.... (eveli kirseg kirseg olmuş : önceden kirlenmiş)
* kondura : kundura
* kontura : kundura
* koooyoro : kovuyor
* kozdan : ............
* koz içi : ............
* köken : fidan, ağaç.... (köken ekeeem : fidan dikeyim)
* kökenleee : fidanlığa
* kömed : ........(köyü kömeti : ..........)
* köreeelin^ : kör gilin
* kös : .......... (ayaglarımı kösdüm : ayaklarımı büktüm, topladım)
* kösüceeen : dolduracağım, yığacağım
* kösdü : yığdı, biriktirdi (cezayı kösdü : cezayı yazdı)
* kösdüg : yığdık, doldurduk
* kösülü : yere yatmış, yığılmış, doldurulmuş (ocaaa odun kösülüüüdü : sobaya odun doldurulmuştu)
* köş çanı : ......
* köydeeenleri : köydekileri
* köy kömed : ...........
* külef : külah
* külgü : ..............(eşşeg arıları zit gibi, adamın üsdüne külgüvermiş : .............)
* külgümeg : ......................(at bi külgümüş : ....)
* külgürü : .......
* külgürün : .............
* külüfan : bol keseden atıp tutma
* külüg : ..........(külüglü çorba : .........)
* kümük : ...............
* küplemeg : aşağıya atlamak
* kürek : ekmek lokması, ekmek sokumu
L
* laaab : lakap
* laba dolması : ..........
* leklek : ........... (leklek hüseeen : ...........hüseyin)
* likonta : lokanta
* löküs : lüks
M
* maaamıd : mahmut
* maaamıseeedi : .........
* maaasus : mahsuz, kasden
* mahana : bahane (ecüüü cücüüü mahana edmeeelim : ..........)
* mahanaaala : bahaneyle
* mahanasııılan : bahanesiyle
* maldan : arazide basamak gibi düzleştirilerek ekilen yer, getne (maldanın^ başında kökenleri sularımış : getnenin başında fidanları sularmış)
* maldanda currug : ..............
* mamadı : ............
* mamıseeedi : bir köy ismi (Alanyanın yukarı yayla bölgesinde)
* mamud : mahmut
* marag : merak
* matarag : matrak, komik
* matameteee : matematiğe (naaabsın çocug, endeee matameteee aglı ermeeeyoru, vurma şengine deeeyorum : .....)
* matıf : yaşlanmış, unutkan, bir şeyden pek haberi olmayan, pek bir şeyden anlamayan, yorgun, bunak, vs. ...(sen beni matıf, bi şey bil me mi sandın : .......
* matıflamak : ne dediğini bilmemek,bunamak,
*
mavılamag : miyavlamak (kedi enii gibi mavıladı : ....)
* maydunuz : maydonoz
* meeeg meeeg : melemek
* meeeg meeeg eder : meler
* (ılkılar meeeg meeeg ediyoru : keçiler meliyor)
* meeemed : mehmet
* meeerem : meğer, meğerse, ....
* meccig : ...........
* mecciglenmeg : .........(köpeg öteki kekliii de meccigleniyoru : .....)
* meccigli : ...........(can alıcı meccigli : ..............)
* meh : al, alırmısın
* megdeb : mektep, okul
* megdub : mektup
* mercemeg : mercimek
* merdemen : merdiven
* merhoş : mayhoş
* mesac : mesaj
* meset : hezen, ev yapılırken dama atılan kalın ve uzun ağaç
* medcaaani : parasız,bedeva yapılan iş, boş iş, ......
* meturo : metre
* mezelleee : mezarlığa
* mezellig : mezarlık
* mezer : mezar (mezer üslerine gedin^ : mezarın üstlrine gidin)
* mıddar : muhtar
* mırıg : moral,surat
* mırııı gırıldı mı? : morali bozuldu mu? surat salladı mı? canı sıkıldı mı?
* mırııı gırıııdı : morali bozuktu, canı sıkkındı.....
* mısavır : misafir
* mıtlaaa : mutfağa
* mıtlag : mutfak
* mızılamag : ............
* moldan : getne, dağ yamaçlarında toprağı tutmak için önüne duvar örülerek düşleştirilen kısım.
* morel : moral
* motur : motor (moturun^ benzini tersine : motorun bnzini azalmış)
* moturaf : fotoğraf
* muane : muayene
* muddar : muhtar
* muhaldıyoru : bunaltıyor
* muhaldmak : bunaltmak
* muhalır : .......
* muhari : baca
* mumsıcdı : .......
* mumsıcdııını : .............
* muraaayı : kendini beğenmiş, kibirli, yağcılık yapan, yalaka....
* muraaayılanma (muraylanma) : böbürlenme, kendini beğenme, büyüklenme
* murt : mersin ağacı meyvesi
* mus : muz
* muşmala : muşmula (yeni dünya)
* mutaaakıb : müteakip, takip eden.....
* musaaafir : misafir
* mücüde : müjde
* mücüdecisi : müjdecisi
* mütevaaazıııdı : mütevazi idi
* müsafirleee : misafirliğe
* müsandere : yüklük, erzak konulan yer
* müzmühal : ........
N
* naaabar : naber, ne haber, nasılsın.....
* naaabıcaaan^ : ne yapacaksın (naaabıcaaan^ bilmen : ne yapacaksın bilmem)
* naaalayın : ne alayım, ne ikram edeyim
* naaaracag : ne arayacak.....
* nahıl : nasıl (
Bilader, nahıl yaamır yaayoru engile : ..... )
* nakıs : inatçı, aksi
* naraaacag : ne arayacak, ne olacak, ne yapacak.....
* nasaaat : nasihat
* naşaaadır : .............
* navakıt : ne vakit, ne zaman
* nayıla : ................
* neci : ne, niye, niçin, nasıl (neci oruc dudman^ : niye oruç tutmazsın)(ulan gancıg ayı gibi neci yatan : .........)(neci en^gi bedenin^ : ne bu halin,........)
* nedirin : ne yaparsın, ne dersin, ne söylersin
* neeereddi : nereye gitti
* nellerin : nerelerin
* nene : nane (guru nene : kuru nane)
* nişi : ne işi
* nişler : ne iş yapar.......
* nişin^ var : ne işin var
O
* oraaa : oraya
* oraş : uğraş, iş, güç.....
* ogga : okka
* oğraş : uğraş
* oğraşıcaaan : uğraşacağım
* oooçalamak : ufalamak (sıgarayı oooçaladın : sıgarayı ufaladım)
* ooodurtturmag : ...........
* olaaa mı : olayım mı(?), oluyormu, olurmu......
* olaaalmış : olmuş (bişey yemediglerinden ılgıdır gibi olaaalmışlar : .............
* oool : oğul
* ooolu : oğlu
* ooomacı : ............
* okuyunsura : okuyunca, okuduktan sonra
* ollar : oralar
* ollarda : oralarda
* olmaaaacag : olmayacak
* olmaaayoru : olmuyor
* olug : olmuş
* omak : hamak, ip yatak
* onoööre : ona göre
* ors : ..........(orsuna bi darı sömeee takıvereceeem : ................)
* orteeere : ortayere, ortaya
* otobis : otobüs
* otun^ aaaa : ..........
* otcam : çörekotu
* oynaaayoru : oynuyor
Ö
* ökelendim : öfkelendim
* ökgeş : ehlikeyf olan kişi, içki sigara içen, keyif çatan......
* öldüresoooldu : öldürecekti, nerdeyse öldürecek oldu
* öle : 1-öyle (öle demen : öyle demeyin) 2-öğle
* ölen : öğle vakti
* ölemez şebidi : .............
* ölüg : ölmüş
* ölüşdürmeg : ılıştırmak, ılıtmak....
* öndeee : önündeki
* öndüüün : önceki gün, geçen gün ( öndüüün höööle posdaaanenin öööndenaaarı yokarı doooru gederkene ırametli Aamad'aaanın^ Hüso deggeldi : ..............)
* önüç : .............(bir evel önüç Türk yemekleri bişirmeye başladı : .....)
* öniversite : üniversite
* öööddürmeg : üğüttürmek
* öööke : öfke
* ööökelenmek : öfkelenmek (beteri ööökelendim : çok kötü öfkelendim)
* öööle : öyle
* ööölen : öğlen, öğle vakti
* öööme : önüme
* ööönde : önünde
* ööönden : önünden
* öööne : önüne
* ööören : öğren
* ööörü : .......(alanyanın ööörü azaldı : .....)
* öööründen : önünden
* öööt : öğüt
* örtmen : öğretmen
* öteaaan : ......
* öteberi : ileri geri......
* ötaaanına : ötekine
* ötebucu : .........
* ötedanaaarı : öte yandan beri, öte tarafdan beri
* öteyakadanaaarı : karşı taraftan beri
* ötüz : ..................
* övrenmeg : öğrenmek
* övün : öğün, yemek vakti
* övümüyon : övüyormusun
* övümüyoru : övüyor mu
P
* pakla : bakla
* paklavı : baklava
* paldıraya paldıraya : hızlıca, ateş gibi, paldır-küldür (
Anası göndermese büsürü paldırar, yıkar ortalıı : ......)
* paldırtı : ..............
* paldıraaayoru : bağırıp çağırıyor, pat-küt vuruyor (seni sanayıda demircieee vereceeen deyi paldıraaayo : .....)
* pambıg : pamuk (imam pambııı tıkaaacag : ..........)
* paraaaala : para ile
* pasgal : yalan
* patati : patates
* pataladı : ...............
* patazlamak : avuçlayıp almak,çalmak
* patıron : patron
* pavkırmag : ........
* payam : badem
* pazörtesi : pazartesi
* pekidirmeg : yerleşdirmek, yüklemek.....(eşşeee un çovallarını pekidirdig, eşşeg zartıladaragdan un çovallarını eledirdi : ...)
* pekidivermeg : yerleştirmek, yüklemek (un çovallarını köylünün kömedlinin eşşeeene gatırına pekidiveriridi :......)
* popaaan : papağan
* popaz : papaz
* potug : ...........(domuz potuuu : ...)
* pufudamag : tütmek
* purç : ..............
(otu purçu : ............)
* purç şebidi : ..............
* puroblem : problem
* puroce : proje
* putarak : ............
* puturak : bıtırak
* püfür püfür : serin
* pür : yaprak
* püse : ........... (gadıranıla püse yama, üsemesine : .............)
* püsgevit : bisküvi
* pisiglet : bisiklet
* pırava : bravo, tebrikler......
* pıtlag : 1-patlayan mısır, 2- patlak
* pıynar : ............
* pilag : plak
* pilasdig : plastik
*
pinçe : parça (Para parça, kırk pinçe ol deyus : ....)
* pisgirmeg : tıksırmak
* piyas : piyaz
R
* regdefe : rektefe
* rikor : rekor
S
* saaab : sahip
* saaabı : sahibi
* saaacah^ : ocak ayağı
* saaalıcaaala : sağlıcakla
* saaalıııla : sağlıkla
* saaar : sağır
* sabaaalan : sabahleyin
* sabıllı : sabırlı
* sadıramaz lokumu : ..............
* salındııı : gönderildiği (megdebin salındııı gün aaaşamıla : okulların tatil edildiği gün akşamı...)
* sancıııyoru : sancıyor
* sanıdıb : ...........
* sanıdmag : ......(gilig yudmuş bozalag gibi sanıddın galdın : .........)
* sanıyorurlar : sanıyorlar
* savag : ............
* savol : sağol
* saymaaala : saymakla
* seddah : hayret (?)(sinim seddahım sıyrıldı : ...........)(seddah boba : .......)
*
seelir : ..........(Bitmesin deyi de şişenin dibine tanırkana gözümüz seeliridi : .......)
* seeeredmeg : seyretmek
* sefir : sefer, kez
* selinti : gazipaşa ilçesi
* senid : ekmek tahtası
* serilaaalıyorsun : serilip kalıyorsun, seriliyorsun....
* sermeye : sermaye
* sesdenmeg : seslenmek, söylemek
* sesdensene : seslensene
* sesdeniyom : sesleniyorum
* sıçırtma : ...............
* sıgmaaayoru : sıkmıyor
* sııır : sığır (soma sııır : .....)
* sııış : ...................
* sındı : makas
* sındır : .........(arada bi sındır : ........)
* sıpa : çatal merdiven (yeni dünya, hurma.... toplamada kullanılan merdiven)
* sırt baş : üst baş, elbise, giyecek
* sıvaaan : ................(nici para sıvaaan:......)
*
sıytarıvermeg : ....... (Güneşe sıytarıvermen : .....)
* siftivereeen : siftiyeyim
* siiile : kova ( iki siiile su iç : iki kova su iç)
* sile : .....(
bi yoort silesine de su gaddım : ....)
* sin dürtesice : ....
* sinim seddahım : ...........(sinim seddahım sıyrılıyoru : ......)
* sinlenir : siner, saklanır
* sinlenmeg : sinmek, saklanmak
* sipor : spor
* sirgen : ...........
* sirgen otu : .............
* sirgin : .....................
* sobbet : sohbet
* sooona : sonra
* soooran : sorayım
* soval : sual, soru
* sovan : soğan
* sovug : soğuk
* sovulcan : soğulcan
* sögdü : söktü
* sömeg : ............(orsuna bi darı sömeee takıvereceeen : ...............)
* söööleeeyorsun : söylüyorsun
* sökenmeg : .............
* sövümüyoru : sövüyor mu
* sugözü : has adam, iyi adam
* südüle : süt ile
* sülaman : süleyman
* süsmeg : ........(geyiiin bolluuundan süsmegleri birbirine sürteridi : .....)
* sütlük : ağız ile yavaş çalınan ıslık
* sügsün : ense, boyun (yargınımdan sügsünüme doooru bi aaarı çakıldı kaldı : ...........)
Ş
* şard : şart
* şeeer : şehir
* şeeerdenler : şehirdekiler, şehirliler.....
* şefdah : siftah
* şekelleme hasdası : şeker hastası
* şendeee : ............
* şendeeeni : onu,
* şen^gi : o ..............
* şengine : ona
* şen^gir : şura
* şen^gire : şura, ora.....(
"şengire boba!" :.....)
* şerfalı : şerif ali(?) (şerfalının amad emmi : ....)
* şıpgın : şıvgın, ince çubuk
* şıbgınıııla : ince çubuk ile, şıvgın ile
* şıragmene : ...........
*
sıytarmag :..........(Güneşe sıytarıvermen : ...........)
* şibidig : ....................
* şikaaat : şikayet
* şimyona : ........
* şinnegceeez : ........(çocug bi şinnegceeez olub çıkıyo : ....)
* şinner : .........(hemene şinner : ............
* şiraaazeyi aşdı : yoldan çıktı, çok oldu....
* şiyir : şiir
* şüfer : şoför
T
* taaa : daha (
Biz taa denize ayaamızı sokamadıg : .... )
* taaaca : iyice
* taaara : dahra, nacak, baltanın küçüğü
* taaa yatırdım : daha yatıyordum
* taaazeee : taziye
* tabanı dikmek : inat etmek, ayak diremek
* tahı : daha, kez, kere.......
* takavid : ...... (gıpııın hayri posdaneden takavide çıgdı : .....)
* tana : dana
* tanımak : bakmak, (dışarı bi tanımışlar : dışarı bir bakmışlar)(gendine eyi tanı : kendine iyi bak)(bu adam kim diye tanırgana : bu adam kim diye bakarken)
* tanıııverin^ : bakın
* tanıyooon : bakıyorum, görüyorum, anlıyorum (gendine eyi tanı : kendine iyi bak)
* taraturlu balığı : .........
* tas : kask
* tat : tatlı, iyi, hoş(!)....(tat bi avrad : iyi bir kadın, tatlı, hoş bir kadın)
* tatan gurbaaası : .......
* tatta : tahta (iman tattam : ............)
* tavıg : tavuk
* tavlanıyom : ısınıyorum (sobayı bi alavlaaab bi tavlanıyom başında : sobayı bi alevleyip bi ısınıyorum başında)
* tayatura : tiyatro
* teeefig : tevfik
* tefeg : asma, üzüm çubuğu
* tehne : 1-tenha 2- bir ağaç çeşidi (tosmur tehnesi : ..)
* tehni : ............. (tehni yaaa : .....)
* tekellemeg : yuvarlamak
* tekellendim : yuvarlandım
* televzooon : televizyon (
10 senedir 55 ekiran bi televzoon var, ona tanırız : ......)
* tentene : ............. (tentene çantası : .............)
* tevil : ....... (oyun tevil : ......)
* teze : taze
* tımlı : bıçağın en küçüğü
* tımsıg : cimri
* tıgdeleg : bir tür kuş ................
* tıpışadanah^ : ..........(aşam eve geddiiinde tıpışadanah^ ananın dizinin dibine oturucan : .....)
* tiknaloci : teknoloji
* tilefon : telefon
* tilefun : telefon
* tilevzooon : televizyon
* tiiim tiiim : .......(tiiim tiiim çalışaragdan gazandıııı : .....)
* tin^gede : aniden, birdenbire, bir anda, ansızın (av köpeee, tüfeeen sesini duyunsura tingede düşmüş : .......)
* tin^gedenek : aniden, bir anda, ansızın
* tin^gil : ........
* tirik : sincap
* tirkemek : sık, bitişik, çitinmiş
* tirkelenir : çoğalır, artar, sıklaşır
* tirkelenmeg : Çoğalmak, sıklaşmak, artmak,bitişmek........
* tirkenip : birbirine bitişerek,sıklaşarak ....(goyunlar, geçiler tirkenip gedelleridi : koyunlar , keçiler birbirine bitişerek giderlerdi )
* togmakan : semiz otu
* tomati : domates (
Tomati gibi olmuş mübareg : ....)
* tomofil : otomobil, araba
* tontul : ..............
* tooodu : tok idi
* tooom : tohum
* topacık : halka, yuvarlak, yumak......
* topa : .............( yımırtayı topa bişiririn : ........)
* topan : kırlent, kırlent türü yastık
* tora : taa ora, karşı şora....
* torda : taaa orda....
* tosbaaaa : kaplumbağa
* tosmur tehnesi : ...............
* tostopa : ........ ( evde galıcaz vallahı tostopa : .....)
* tovug : tavuk (
Sanki gızarmış tovaa insan bacaa dagmışlar gibi : ....)
* toyug : tavuk
* töh : bu nasıl bir adam, ne biçim biri, aciz..... manasında kullanılan bir kelime
* tömerdem : ...........
* tömkürmek : soğukta üşüye üşüye, titreye titreye,gariban gariban oturmak
* töööle : ta öyle, öyle, şöyle
* tööömeken : semiz otu
* tohaf : tuhaf
* tooom : tohum
* turis : turist
* tuuula : tuğla
* tüüü : tüy
* tüüüm : düğüm (
şeytanın ardına tüüm atar : ....)
* tüllü : türlü
* tütermek : koklamak, tütütmek
* tütü : parfüm, koku
* tütü düggeni : parfümcü
* tüttü beni : beni kokladı, banakoku sıktı?...
* tütüsü : kokusu
* tütüyoru : tütüyor
U
* uçun : için
* ulama : yenilen bir ot çeşidi........(ulama salatası : .....)
* umunçama : .........
* unukude : onunki de
* unukıdı : onunki idi
* uruf : ruh
* uruh : ruh
* urumdaş : .................
* usdeeel : usda gil
* uşurub : şurup
* utaşdırmag : ulaştırmak
* utaşdıııdı : ulaşmış idi
* uuur : uğur
Ü
* ülübü : börülce (ülübü piyası : börülce piyazı)
* ünnemeg : birini çağırmak, birine seslenmek
* üplemeg : toplamak(?)........
* ürgmeg : ürkmek
* übler : toplar
* übleeeyoru : topluyor, yere dökülen, yerde olan şeyleri topluyor.....
* üsemesine : boş yere, boşu boşuna, lüzumsuz yere, üstüne üstlük.............
* üsemesine yolemen oldu : ...................
* üssaka : üst yaka, üst taraf (mamıseeedinin üssakası : Mamıseedinin üst tarafı)
* üyürdüg : uyurduk
* üyürken : uyurken
* üyü : uyu (üyüyebildiiim yog : uyuyabildiğim yok)(üyüyememiş : uyuyamamış)
* üyüceeez : uyuyacağız
* üyümeg : uyumak
* üyüsün : uyusun
* üyüyem : uyuyayım
* üyüz : uyuz
* üzmez : kesmez
V
* vagdaaadar : vakte kadar
* vagdı : vakti
* vagıd : vakit (vagdı geçmiş gocaya gadıranıla püse yama : gençliği bitmiş, ihtiyarlamış kocaya katran ile................)
* velasıl : vel hasıl
* vericeee : 1-vereceği (hocanın sela vericee : hocanın sela vereceği) 2-verecekmisin
* verederdim : verirdim yapardım
* vizileddi : ........
Y
* yaaa : yağ (günebakan çiçeee yaaa : ayçiçek yağı)
* yaaar : yara ......
* yaaaya : yağ'a , yağa
* yabdıııdı : yapmış idi, yaptıydı
* yabdır : yaptır
* yabdıraaam : yaptırayım
* yahı : yahu
* yapıvereeen : yapayım
* yalloz : ..............( dudduuumuz hannos, yakdııımız yalloz : .............)
* yamır : yağmur (
Engi Alanya'nın güneşi de, yaamırı da adamı perişan eder vallahı : ....)
* yanna : yanına
* yanır : yanar, yanıyor
* yanşamak : boş konuşmak, çok konuşmak, konuşmak, anlatmak (bi yanşaaaver bakalım : biraz konuş, biraz anlat bakalım)
* yanna : yanına
* yannaaadar : yanına kadar
* yarman : uçurum, yar.......
* yatagladasoooldu : hastalandırıp yatağa düşürecekti
* yargın : sırt (yargınımdan sügsünüme doooru bi aaarı çakıldı galdı : ................)
* yarılgamag : korumak, esirgemek(?) (Allah aaafatdan yarılgasın : .....)
* yarılgadı : .................
* yarına mevlekerim : yarına Mevla kerim
* yarmag : gitmek (alanyadan yararımış : alanyadan gidermiş) (yardım yandan : yanından hemen gittim)
* yaşaaab : yaşayıp
* yaşadıcooolan : yaşatacak olan
* yaşın : ağlaya ağlaya(?) (yaşın yaşın mezerını aranır : ....)
* yatımıyon^ : yatıyormusun
* yatır : yatıyor
* yatırdı : yatardı, yatıyordu
* yatırkana : yatarken
* yavıb : yağıp
* yazmamıyoru : yazmıyor mu?
* yazıvermeeeeceeen : yazmayacağım
* yazıyoru : yazıyor
* yeeeb : yiyip
* yeeeceg : yiyecek
* yeeeceeen : yiyeceksin
* yel almak : soğuk çarpması
* yelli : hepsi, tümden (yelli yandı : tümden yandı)
* y
emeele : yemekle
* yemevin : yemeğin
* yeriiibi : yeri gibi
* yer yudasıca : ölesice
* yesir : esir
* yeyinti : yiyecek, yemek ..........
* yeynilivereeen : hafifleyeyim
* yeyoru : yiyor
* yoğgussurama : yoksa
* yokarı : yukarı
* yoleemen : çarçur etmek, boş yere harcamak......(bizim pantul yolemen olmuş : bizim pantolon boş yere eskimiş......)
* yon^ga : ...............
* yonsam : yoksa
* yooodu : yoktu
* yoooka : yufka
* yooort : yoğurt
* yova : yuva
* yööömeeele : yevmiye ile
* yööömeye : yevmiye
* yönlemeg : yapmak (engi işi bi yönleeeverin : ....)
* yönleştir : yerleştir, ayarla
* yörün : yürüyün
* yörüüüb : yürüyüp
* yörüvereeem : yürüyeyim
* yörüversen : yürüsem
* yörüyeg : yürüyerek, yaya olarak
* yöşüüülen : 1-sabah güneşin yeni doğmaya başladığı anlar, sabah erken, sabahın ilk saatleri.... 2-akşam vakti, akşam güneşin battığı anlar, akşam üzeri, akşama doğru......
* yemeyro : yemiyor
* yeeeeyon : yiyorsun
* yıkaaaab : yıkayıp
* yirenmek : tiksinmek,...
* yog : yok
* yolemen : ....................
* yooomuş : yokmuş
* yuka : yufka
* yunurur : yuğurur
* yüg : yük
Z
* zaaar : çılgın, boş gezen, ayyaş, işi gücü olmayan....... (zaaar gibi geziyoru : ....)
* zapıradanah^ : birden bire, aniden, hızlıca, çarçabuk
* zapıradı : hızlıca çıkıp gitti, sıçradı gitti.........
* zarb : .............
* zarbı zoru : ..............(dayaaan zarbı zoruuula : ....)
* zartılamag : ...............(eşşeee un çovallarını pekidirdig, eşşeg zartıladaragdan un çovallarını eledirdi : ..............)
* zavada : çabuk, çarçabuk, hızlı, acele
* zavadanah^ : çabucak, çarçabuk, hızlıca, acelece, hemence
* zeeere : zahra (arpa, buğday, un vs.)
* zeeereci : zahracı
* zeher : zehir
* zemeriiile : zemharı ile
* zeroşuga : sarhoş iken
* zette : kadın ismi
* zıravıt : büyük, kocaman
* zuvala (züvele) : bezi, yumruk kadar alınan hamur, hamur bezisi
* zıravıd : iri yarı
* zırzıvlag : ..............
* zil gurbaaası : ...............
* zinalıg : fenalık, fesatlık
* zinedci : kuyumcu, sarraf
* zinedci düggeni : kuyumcu dükkanı, sarraf dükkanı
* zinemid : ....... (zinemid pürü : ....yaprağı)(ayaaa zinemide dakılınsıra paldırada yere düşmüş : ....)
* zin zaaarı : çılgın, hoppa,tipi kişiler için kullanılan bir terim (zin zaaarı gibi gırlanlaaayoru : .............)
* zit : zift (?)
* zoba : soba
* neree giden^ ayen seeen : sen nereye gidiyorsun arkadaş....
* elime bi sineg sıçarsa alırın : elime bi yerden biraz para geçerse alırım
* guyruuu titiredesoooldug : ........
* ölesiye geçineceeeni yorulasıya arayacaksın : ölene kadar geçineceğin kişiyi yorulana kadar arayacaksın
* sebep olan kebap olsun : sebep olan perişan olsun
* tomur tehnesi : Tosmur ............
* ne dediiin ay efendim senin : aynen dediğin gibi, doğru, aynen öyle
* yer yudasıca : ölesice
* davar gıçımı tütesin var : .............
* çatı denneee ayrılıp alanda galasıca : evi barkı yıkılıp ortada kalasıca
* ölüböle toprag mı doyurucaaam : ...............
* bundan soona senin işin yemişile kakıla, benim işim Allah'ıla Hak'ıla: ......................
* nerdesin^ a' keleg sen, heç oğrag vermeeeverdin^ a, paralandın^, bitin^ ganlandı heralda : ............
* gilig yudmuş bozalag gibi yüzüme tanıllar : .............
* ged ooolan öteaaanına ay alanda galasıcanın zinası : ..............
* böveleg dudmuş tana gibi ne depinin^ : ............
* gilig yudmuş bozalag gibi ne düşünün^ : .................
* iliii uzadıver de ho beledan aaacının^ tingil depesindeki iki çilkimi alıvereeem : ...............
* şibidiği alıver gel ay ooolum : ..............
* otuz iki dişe kemen çaldıran cüce gazozu : .............
* gıçı yanıg kedi gibi heç durmaz : ................
* gaynaaa takıladdım :.............
* gaynaaa doladım : ........................
* alt çeneyi oynaddıg : .................
* heralde imam pambııı tıkaaaacag : herhalde ölecek
* şeytanın ardında tüüüm atan : ...........
* uzun bacaglı yaaamır : 1 günden fazla süren yağmur
* daş dibinde yat : ............
* ulan gancıg ayı gibi neci yatan : ..............
* devenin yemediğ ot burnuna vurur : .............
* zaaar gibi geziyoru : ..............)
* sini seddahı sıyrılmış : .............
* yalana sormuşlar, neci geç galdın^ deyi, "napan bilader avcının aaazından gurturamadımkine" demiş : .........
* dim goyaaandan, gara tontul, çifte yapı bi gız
* elleme çocaaa, su döker ocaaa
* imam bedenimizi ovasoooldu : yaşlandık, ölecek olduk ....
*
Güccüğe eyinlig edme, böyür unudur. Böyüğe eyinlig edme, ölür unudur : .......
*
Halıma dururkana aldım başıma belayı : .....
*
şeytanın ardına tüüm atar
*
Ağır zamandayız gari
* benzin terse döndü : benzin bitti
MEVKİİLER
* Alara
* Avsallar
* Begdeş mezelliii
* Bosdancı muharı
* Cavır yokuşu
* Cikcilli
* Çıplaklı
* Damlataş
* Demirtaş
* Dim Çayı
* Dim goyaaa
* Dönme
* Durbannas
* Enişdibi
* Eşşeg dayandıran
* Gargıcag (Kargıcak)
* Gedeved
* Gögbel
* Guledibi
* Hasbacca
* İncekum
* Kestel
* Kleopatra plajı
* Konaklı
* Maaamıdlar (Mahmutlar)
* Mamaadı
* Mamıdseydi
* Maşaaardı
* Muharbaşı
* Oba
* Payallar
* Sapadere
* Sedire
* Seki
* Sugözü
* Türkler
* Tosmur
* Urumdaş
* Yayla yolu
* Yeşilöz
LAKAPLAR
* Abbas (İhsan Aslan)
* Mence'nin Memed
* Gırooolan'ın Amed
* Civili
* Yirig Ali
* Keya
* Kör Salih
* Legleg Hüseeen
* Balıg dayı
* Çiçeg dayı
* Savır Ali
* Telgırafeeelin Memed
YEMEKLER
* pakla piyası
* ülübü piyası
* yahni
* gabıglı guru fasille
* üsdü kavurmalı maydunuzlu pilav
* külüglü çorba
* gabag düzmesi